Öğrendiğim andan itibaren içimde karışık duygularla beklediğim oğlumuzun gelmesine artık sayılı günler kaldı. Siz bu yazıyı okuyor olduğunuzda ben muhtemelen oğlumla tanışmış, onunla olan hayatıma adapte olmaya çalışıyor olacağım.
Eşimle geçtiğimiz yıl haziran ortasında tanıştık, ağustosta nişanlanıp, kasımda evlendik. Biz daha evliliğe alışalım derken oğlumuz da hayatımıza girmeye karar verdi. O’nun bu sürprizi bizi başlarda korkutsa da, hayata gelme konusunda kendi kendine karar veren bu güçlü ruhu da yanımıza alma kararı aldık. Tabi ki bu yeni evli, yeni tanışan bir çift olarak hayatımıza farklı zorlukları da getirdi. Birbirimizi tanımaya vaktimiz olmadan aile olmaya hazırlanmamız da gerekti.
...değişen hormon dengesi beni ruhsal olarak çok yıprattı
Neyse ki hamileliğim fiziksel olarak bir çok annenin yaşadığı sıkıntıları yaşamadan geçti. Sabah bulantıları ya da kusmalar gibi klasik semptomları neredeyse hiç yaşamadım. Herkesin hevesle anlattığı aş erme anılarından ancak bir tane yaşadım. Fakat ruhsal olarak bambaşka sıkıntılar çektim. Hızla değişen sosyal hayat ve arkadaş çevresi, ailede yaşanan sağlık sorunları, gebeliğin getirdiği yeme içme düzenine ayak uydurma çabaları, değişen hormon dengesi beni ruhsal olarak çok yıprattı.
Yıllardır istememe rağmen bir türlü bırakamadığım sigara ve alkole bir anda veda ettim bu 9 ayda, emzirmeye devam edeceğim süre boyunca ve umarım daha sonrasında da bu böyle devam edecek. Gece gezmeleri tamamen sonlandı, artık akşam erken yatıp, sabahları daha erken kalkan, düzenli ve sağlıklı beslenen yaptıklarına ve yaşadıklarına dikkat eden birisi oldum ve tüm bu hızlı değişim bir şekilde ağır bir depresyona soktu beni.
Doktorun önerisine rağmen bebeğime vereceği zararı düşünerek anti depresanlardan uzak durdum ve bu sorunla tek başıma başa çıkmayı denedim. Depresyon kötü bir süreç, bunun bilincinde olmaksa insanı iki kat daha mutsuz ediyor. Bebeğinize ve etrafınızdakilere zarar verdiğinizi bilmek korkunç bir yük. Bazen etrafımdakileri zorladığımı, incittiğimi bile bile de olsa kendimi durduramamak beni bir de ekstra utanca sokuyor.
Ona bakabilecek güçte olmam çok önemli
Çoğu zaman huysuz, inatçı, mutsuz bir hamilelik geçirdim. Çok yanlız olduğumu hissettim. Bir sürü insanın gebelik sonrası yaşadığı depresyonu ben gebeliğim süresinde yaşadım. Hormonların bu kadar zorlayıcı olabileceği doğrusu aklımın ucundan geçmezdi. Şu anda kendimi mehter takımı gibi görüyorum, ruhsal durumum iki ileri, bir geri! Açıkçası hormonlarımın düzene girmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Neyse ki, çoğu zaman büyük bir zorluk olsa da, sonuçta ödülün oğlum olacağını bilmek buna katlanmayı kolaylaştırıyor ama yine de zaman zaman eski hayatımı özlemediğimi söylemem yalan olur!
İlk baştan beri normal doğum yapmayı istiyorum. Doktorum beni başlarda bu konuda onayladıysa da son zamanlarda sezeryanın da bir ihtimal görünüyor olması beni korkutuyor. Her sağlıklı birey gibi ben de çocuğumu, sağlığımız müsade ettiği sürece normal bir şekilde dünyaya getirmeyi istiyorum. Epidural anestezi korkularımı hafifletse de bunun tutamayabileceği ihtimalini de aklımda tutmam gerektiğini söylüyor doktor. Ben de oğlumu en sağlıklı şekilde nasıl kucaklayabileceksem o şekilde doğurmayı kabul ettim artık. Sonuçta mühim olan ikimizin sağlığı, ona bakabilecek güçte olmam da çok önemli çünkü. Olay sadece doğum aşamasıyla bitmiyor çünkü bildiğimiz gibi.
Şu an hala anneliğin ne olduğuna, beni nelerin beklediğine, bu konuda ne kadar çok okursam okuyayım, ne kadar çok hikaye dinlersem dinleyeyim hazır olduğumu ya da olabileceğimi sanmıyorum. Sanırım ki, bu da bir çok insanın yaşadığı gibi bu da ancak kişisel tecrübe ile, yaşayarak anlaşılabilecek bir duygu.
Zaman zaman karnımda benden bağımsız olarak hayatına başlamış olan oğlumla bağ kurabilmek için onunla konuşmayı deniyorum. Fakat ne kadar zorlarsam zorlayayım bunun kendimi komik hissettirmesine engel olamıyorum. Sanki boşluğa ya da kendi kendime konuşuyormuş gibi hissediyorum. Başka hamilelerin bu duruma hemen adapte olmuş olmaları, bebekleri daha gelmeden bir anne olmayı yaşamış ya da kabul etmiş görünmeleri beni o kadar kıskandırıyor ki, bu çoğu zaman kendimi suçlu hissetmeme sebep oluyor. Ama karnımda bir çocuk olduğu fikrine bir anda alışmak son günlerine geldiğim hamileliğimde bile hala kolay değil benim için.
Doğumuma günler kala oğlumu, nasıl biri olacağını, onu hak ettiği gibi yetiştirip yetiştiremeyeceğimi, besleyip besleyemeceğimi, yeterli bir anne olup olamayacağımı daha fazla düşünür oldum. Bir birey yetiştireceğimi bilmenin sorumluluğu gittikçe ağırlaşıyor. Bu korkular hiç geçecek mi ya da artacak mı bilmiyorum fakat tüm bu korku ve sıkıntılara rağmen onu çok seveceğimi ve onun için en iyisini yapmayı her zaman sonuna kadar deneyeceğimi biliyorum. Ama bunu da herşey gibi zaman gösterecek ve benim şimdilik onun geleceği günü seçmesini beklemekten başka yapabilecek bir şeyim yok!..
En İyi Cevaplar