Barda “sen bana kesin vermezsin” taktiğiyle gaza getirdiğim kadınlar adına ulu manitu bu kez ağlarını ördü galiba... Nevrotik kadınlar partisi var adeta. Hepsi depresyon hırkalarını giymiş gelmiş. Kafanda çok fazla soru ve etrafta çok fazla sorunlu kadın varsa, önündeki birayla ilgilenmek en mantıklısıdır.
Tek boşalan yanları sinirleri olan bir kadınla memnuniyetsiz bir gece ile yalnız uyumak arasındaki bocalamam sürerken içeri o girdi.
Yanındaki tabureyi arkadaşım gelecek diye boş tutmak stratejik öneme haizdir. Netekim güzelimizin kamp yeri orasıydı. Bir gülümseme göndererek oturdu. Güzel böylece rahat rahat onunla ilgilenmiyormuş tavrımı takınabilirdim. İkinci kadehe kadar suratına bakmamak, o yokmuş gibi davranmak çok önemli.
Bomontimi yudumlarken o mojito istedi.. Kadehi tutan parmakları çok biçimli. 25 yaş (km) bakımını yaptırmış tırnaklarının. Altında siyah parlak bir tayt, topuklu ayakkabı. Üzerinde de kalçalarını örten mora çalan bir elbise.
“Misket limonu koymuyorlar burada maalesef”
“Evet Amsterdam'da içtiğimdeki tadı bulamıyorum hiçbiryerde”
Hıım “Avrupa gördüm mesajı” çok da under my Nederland yani...
Adı Dilara. El sıkışıyoruz. Bende asil sade bir duruş ve içten sıcak bir gülümseme. İçimden Tanrı seni “cross” kalemle çizmiş diyorum “Diğer insanları çizerken neden kalemi bitmiş?” Yeni trend eye linerla boyadığı şuh gözleri bana dönüyor. Senin o “kainat” güzelliğinden çekindiğimi sanıyorsun. Gözlerin anlatıyor herşeyi. Hahahaha
"Kız tavlamak penaltı atmak gibidir, yeter ki doğru köşe seçilsin"İlgi hep üzerinde olmalı değil mi? Evde tek başına kaldığın zamanlarda yaşadığın histeri krizlerini kesinlikle yansıtmamalısın; çünkü bunlar seni güçsüz gösterir. Duygularını saklamalısın her zaman.
İkinci bir cümle kurmayıp hemen önüme dönmezsem havalara girecek belli oldu. Bırak cümleyi o kursun.
Kız birkez sizin farkınıza vardıktan sonra, ilgisizlikle aşırı ilgi arasında bir sınır vardır ,onu keşfedin. Çünkü bu sınır her kızda ayrı biyerde bulunur. Bazen uzak durmak, şimdiki zamanı yaşayabilmeniz için size epey süre kazandırabilir.
“Hep Bomonti mi içersiniz”
Sessizliği hiç sevmiyorsun değil mi? Sessizlik senin için bir kaybediş, bir yıkım. Sana sessizliğin soyluluğunu ve erdemini öğretmemişler. Barda sessizlik yasaklanmalı. Hemen söz alıp hava durumundan bahsediyor sessizlik anında. Benim havam her zaman parçalı bulutluyken sen de neden her zaman şimsekler çakıyor? Her susuşta daldan dala atlaman bu yüzden değil mi? Yoksa susunca histerik duyguların mı kabarıyor? En aptalca espirilerime bile şuh kahkalarla karşılık veriyor. İşlem tamam.
Her şeyi abartmayı ne kadar da çok seviyorsun. Bunu yarım saattir anlattığın en güzel çantayı seçememe temalı manifestondan anlıyorum. Üretken, çilekeş ve kredi kartlarını ödeyen baban bu anlattıklarını biliyor mu?
Muhabbet tıkanıyor bir yerde. Sıra mecburen bana geliyor. “Daha iyi mojito yapılan bir yer biliyorum”...My home sweet home.
Not: Over, Kahlo romantik yazılara tepkinizi dikkate aldım :)
En İyi Cevaplar