İnanması zor ama gerçek olan şu ki bazen şu tepenin ardından bizi durduracak bir grup militan çıksa da çatışsak dediğimizi temin ederim. Duralım, siper alalım, çatışalım. çatışalım ki o anda dinlenebilelim. Havaya kalkacak barut gazı bizi ısıtmaya yeter.
Bazan yanımızda ekmek götürürdük. Eksi 20'ye ulaşınca hava ekmek donardı. Yanımıza birçok zaman birşey almadık. Ağırlık oluyordu yemek. Küp şeker, acı biber, soğan, sakız...Bunlardı besin kaynağımız. Ama hiçbir zaman yaşadıklarımız bizlere kilit vuramazdı. Komutanımız yanımızdaya, ölüm nedir kimdir derdik. Korkmazdık. Askerden dönüşte gururlu olacaktık, başımız dik olacaktı, aynı sancak gibi. Ama öyle olmadı.
Biz afallamış gibiydik. Makinalımı militanların üstüne doğrulttum ama ateş edemedim. Gözüm ona takıldı. Komutanım iki tüfeğini ardı ardına onbir kez ateşledi. Militanlar artık yok. Umrumda değil. Çünkü Turgay da yok. Yerdeki karın üstüne onun kıpkırmızı kanı yayıldı. Kaldırmak istedim elim varmadı. İlk kez şehit acısını iliklerime dek hissettim. Komutanım yanıma geldi. Ağla uşağam ağla dedi, ağlamak iyidir, insan olduğunu hatırlatır dedi. Başımı çevirdim görmemek için.
Ulaş-1 helikopteri geldi. İçinden 11 asker indi. Zabıt tuttular. Şehidimizin üstünü beyaz örtüyle örttüler. Bakmaya cesaret edemedim. Komandoyum. Korkmam dedim. Ama ona bakarken 2 aylık kızı aklıma düştü. Allah belamı versin dedim. Günah olmasa kendime sıkıp kurtulayım dedim. Bir kez daha başımı çevirdim. Artık o yok. Ama bakmamak olmuyor inanın ki. Kar üstündeki şehit kanını inadıma kurutmuyor. Taze tutuyor. O kan orada parlıyor.
"Askerden dönüşte gururlu olacaktık, başımız dik olacaktı, aynı sancak gibi. Ama öyle olmadı."Halbuki Turgay 2 ay önce gayrinizami göreve çıkacağımızı haber aldığında, kızını görmek için alacağı izni komutanlardan istememişti. "Yahu, gidersem, kızımın yüzünü görürsem, bi de koklarsam ben geri nasıl gelirim" demişti. "Tut ki geldim, aklımda kalmaz mı, burda bi halt edemem, onları düşünecem diye"
Artık düşünmeyecen gardaş. Senin yerine her gece kabuslarla ben hatırlayıp, ben düşünecem. Bana evlen diyorlar. Nasıl, 10 arkadaşımı şehit vermişken insanların yüzüne nasıl bakayım. Her gördüğüm suret, bana nefret dolu gözlerle bakıyor sanki. Anam, babam bile sanki öyle bakıyorlar. Sokakta yürürken insanlar, bak bu salak işte 10 şehidin sebebi diyorlar sanki. Her anımı işyerinde geçirmek istiyorum artık. Pazarları, bayramlar hep mesai yapıyorum. Bekçilik yapıp yalnız kalmak, kendime sövmek istiyorum.
Komutanım hayatımı kaç kez kurtardı. Şanslı mıyım diyorum. Şanssızım. Uludere'de, Şemdinli'de, Ortabağ'da, Alandüz'de, Derecik'te, veya Güyan'da benim bi yerde şehit olmam değil, ben layıkmıyım ki şehitliğe, benim gebermem gerekiyordu. Bu hayatta sevilen askerlerim toprak altına alınırken, benim gibi lüzumsuz hıyar buraya geldi. Angara'ya yakışmayacak bi insanım. Karadenizin adına layık değilim. Vurduğum teröristlerin hiç birinin önemi kalmadı artık. 10 arkadaşımın canının yanında ne kıymeti var. Eğer kaçıyosam, yalnızlığı seviyosam, karanlıkta kalıyosam bi sebebi var.
En İyi Cevaplar