Aşkı Anlamak İsteyenlere

sevgilimmm
Bir uçurumun ucundayım.Karşımda bir köprü.Seni bekliyorum gecenin bir yarısı.Hayalin rüyalarıma işlemiş.Korku var yüzümde.Gerçekte seni kaybedebileceğimin korkusu rüyalarıma işlemiş vaziyette.Yorgun bedenim sana dair herşeyden yorgun düşmüşüm ve düşüyorum da.Köprünün diğer bir ucunda beliren sen.Karşındayım ,karşımdasın.Seni görüyorum ve gördüğüm an seni delice istediğimin farkına vardığım an.Bana doğru gelip sarılman için kollarımı açtım sana, sarılıp teninin kokusunu içinme çekmek için can atıyorum farkında değil misin ?

Islağım, çünkü yağmur yağmaya başladı. Sırılsıklam oldum aşkının varlığıyla karşında.Ve sen hala öylece sap gibi bakınıyordun.Birşeyi farketmiştim bulanıklaşıyordun.Gözlerimi ovuşturdum seni net görebilmek için.Ama ellerimi gözlerimden çektiğimde sen yoktun.Kesin bir yerlere saklanmış beni korkutmayı bekliyorsundur, şakacı seni.

Üçe kadar sayıyorum, sonra çıkacaksın tamam mı diye bağırdım duyman için.Ve başladım..
1,2,.,4,5,6..
Noluyordu anlamıyordum sesim çıkmıyordu üç diye bir türlü söyleyemiyordum.Zihnimden konuşmaya başlamıştım üçü sadece kafamdan söylebiliyordum.Ama sevgilimi görebilmem sarılabilmem için bağırmam gerekliydi.O duysun çıksın ortalığa bana sarılsın diye diye üçü bağırarak söylemeliydim.Ama bir türlü çıkmıyordu.Üç diyemiyordum.Sanki o harfin üzerine tonlarca yük koymuşlardı.Yada başka anlamlar yüklenmişti..Gittikçe ağırlaşıyordu taşınamayacak bir ağırlağa ulaştığı için söyleyemiyordum.Sadece dudaklarım kıpırdıyordu.Ama sesimi ona duyuramıyordum.
Allah'ım ne olduğu anlayamıyorum.

Kafam karışmaya başladı.Rüzgar ve yağmur öylesine şiddetlendi ki.Görebildiğim tek şey köprünün karşına yağmurun ve rüzgarın etkisiz olduğuydu.Sevdiğim insanın olduğu taraftı o taraf.O gelemiyorsa ben gitmeliydim onun yanına.Birşey mi olmuştu acaba sevgilime diye düşünmeye başlarken adımlarımı köprüye atıyordum.

Köprü uzun ve iki insanın beraber el ele yüreyebilmesi için yapılmıştı adeta.Sevgilimi bulmalıydım , bize göre yapılmış olan köprüden hiç elele geçmez miyim diye düşünüyordum.Adımlarımı küçük küçük atıyordum.Rüzgar şiddetli yağmur daha çok şiddetliydi.Üşüyordum ama sevgilimi düşünüyordum bir yandan.Acaba üşüyor mudur birtanemin,karnı aç mıdır ? diye düşüncelere dalmıştım.



Sadece dudaklarım kıpırdıyordu. Ama sesimi ona duyuramıyordum.



Her adımda onun olduğu taraflara daha dikkatli bakıyordum.Ama göremiyordum hala.Neredeydi, kafam allak bullak olmuştu.Başım dönüyor gözlerim kararıyordu.Ovuşturup bakmalarım boşunaydı sanki.Az önceki üç harfini söylerken dudağıma verilen ağırlık şimdi gözlerime doğru çöküyordu.Ağırlaşmıştı gözlerim kapatmam gerekiyormuş gibi , çok yorulmuş gibi.Ama ben hiç yorulmadım ki. Daha sevgilimi bulacağım ,hayatımın anlamını, onu bulduğumda bütün yorgunluğum gider diye düşünmeye başladım.

Ne olduğunu anlamam çok güçtü.Etraf o kadar sessizdi ki.Karanlık içime işledi.Çarezdim.Gücümü kazanmam için onu bulmam gerekliydi.

Köprüden geçiyordum yarısına gelmiştim.Birdan karanlığın içinden bir gölge, zifiri karanlığın içinden o gölgeyi nasıl görebildiğimi hala anlamış değildim.Birisi geliyordu gelen sevgilimdi, evet evet o benim sevgilimdi sevdiğim insan.Bana gel diye bağırıyordu sanki.Onun yanına gitmek için nefes nefese kaldığımı hatırlıyorum.Bir adım daha attım.Birden ayağım burkuldu.Yere düşmüştüm.Başımı kaldırdım.Bana doğru gel diye sevgilime işaret ediyordum.O öylece bakıyordu.Ayak bileğim canımı çok acıtıyordu.Niye beni duymuyordu, yada duymak istemiyordu ?

Kalkmalıydım, yanına gidip ona sarılmak için kalkmalıydım.Yavaşça doğruldum.Köprünün uçlarından tutuna tutuna ona doğru küçük adımlarla yürümeye başladım.Rüzgar saçlarımı dağıtmıştı, gözlerimin içine giriyordu.Saçımı düzeltmek için tutunduğum yeri bırakırsam düşerdim, ve köprü hiç sağlam değildi.Sallandığını hissetmeye başlamıştım.Saçlarım gözlerime battıkça gözyaşlarım artıyordu.

Köprü yolcuğum bitti.Sonunda sevgilimin yanına gitmeme bir adım kalmıştı.Arkasını dönmüştü.Omzuna dokundum.

aşk hikayesi
Herşeyim diye inledim sanki.Kendisini bana doğru çevirdim.Şaşkınca bakıyordu.Sarılmasını beklemeyi çok isterdim ama dayanamadım sarıldım sıkıca.Daha sonra hafif bir gülümseme belirdi yanaklarında.

-Canım, niye geldin ? diye sordu.

Ne demekti bu, onun için ne zorluklarla geldiğimi görmemiş olması imkansızdı.Bana bakıyordu ve yardıma gelmiyordu.Amacı neydi çözememiştim.
-Senin için geldim. dedim.Bana baktı bir daha ama gözlerime bakmıyordu sonra :

-Hadi karşıya geçelim, dedi.Ben arkama döndüm ve köprüye baktım.Ortalık hafif aydınlanmış gibiydi.Biri karanlıkların arkasından gece lambası yakmış gibi.Köprünün sağlam olmadığı geldi aklıma.

-Orası tehlikeli sevgilim, gitmeyelim, dedim. Elimden tuttu, elleri buz gibiydi.

-Üşüyor musun diye sordum.
-Hayır hadi gidiyoruz dedi ciddi bir ses tonuyla.

Onu bırakmayacaktım. Yüreğim gitmeyelim desede

-Peki gidelim, dedim. Köprüye doğru yürüdük.Ellerimi çok sıkıyordu, canımı acıyordu o sıra ama farkında değil canım sevgilim diye düşünmeye başlamıştım.Ellerim terliyordu ama onun elleri hala buz parçası görevini üstlenmekte ısrarlıydılar sanırım.

Köprünün ucuna geldik.Dediğim gibi köprü iki kişilikti.Birlikte attık ilk adımımızı ikinciyi de...Köprünün ortasına gelmemize bir adım kalmıştı.Ellerinden tutunca güç kazanıyordum beni güçlü kılan oydu.Ona herşeyden çok güveniyordum.



Hadi karşıya geçelim, dedi. Ben arkama döndüm ve köprüye baktım.



O sırada bir ses duyuldu.Arkamızı döndük aynı anda.Bir kadın gölsesi yansımıştı yere ve o ses :

-Bana gel diyordu çekici bir ses tonuyla.

Afalladım birden.Sevgilime bakıyordum.O hala sesin geldiği yönde takılıp kalmıştı.

Sevgilim sonra bana baktı aniden .O kadar kötü bakıyordu ki gözbebeklerinin büyüdüğünü görüyordum.Sanki ben geri döneceğim der gibiydi bakışları.Sesin geldiği yere gitmek için izin istiyordu sanki benden.

Elimi sımsıkı tutan insan birden gevşetti.Yavaşça çekiyordu ellerini ellerimden.Gidecekti, geri dönecekti o karanlığın içine.Bıraktı ellerimi ben şaşkın bakıyordum sadece donmuştum.Bir adım attı o tarafa doğru ellerim boş kalmıştı,bomboş.

-Gitme, gel yanıma, gitme o tarafa herşeyim gitme gitme diye bağırdım o her bağırmamda daha hızlı atıyordu adımlarını.

Ona yalvarıyordum.Hayır o yanlış taraf senin doğrun benim diye bağırmaya başladım.O karşı tarafa vardı.Ben hala köprünün ortasındaydım.Yanımda olan insan şimdi başka taraftaydı.Öylece kalmıştım.Birisi ayaklarımı çimentoyla sabitlemiş gibiydi.O o tarafa adım atar atmaz bir ses duydum beni benden alan.Köprü çatırtısı.Sanırım köprünün ayakları kırılmıştı.

Korkuyordum.Sevgilim ve o kızın gölgesini karanlıktan görebiliyordum ikisi de sarılmış bana bakıyorlardı.Birden bir gülüş sesi hissettim.Kızdan geldiğini sanmıştım.Sevgilimiz benim acı çekmeme dayanamazdı ki , bu halime gülmez yanıma gelir herşeye rağmen canı pahasına olsa gelir diye düşünüyordum.Ama o gülüş sesi bir kez daha kulaklarımı inletti.Yüreğim delindi.O ses, sevgilimindi.Bu tarafa bakmış bana gülüyordu.Daha sonra ikisi birden gülmeye başladılar.Yanında ki o kızla birlikte.

Köprü diğer taraftan kırılmaya başlamıştı kıpırdasam yıkılacaktı.Yağmur sularının tadını hissettim dudaklarımda.Ben düşüyordum.Köprü tam ortadan kırılmıştı.Bir tek o kız ve sevgilimin olduğu taraf kalmıştı ve ben o tarafın tam ucundan tutunuyordum.Ellerimi bıraktığım an köprünün sularına karışıp kaybolacaktım.Bir tek sevgilim yardım edebilirdi bana.

-Yardım edin, yardım et sevgilim yardım et.Bırakma beni, geri dön yalvarırım.Düşüceğim.Tut ellerimi az önce tuttuğun gibi sımsıkı.

Diye bağırdım.

aşkı anlamak
Sevgilim ise
-Hadi gidelim dedi.Yanında ki kıza.Duyabiliyordum.

Bunu bana yapamazdı.Onun için ne çabalarla geçmiştim.Bu sağlam olmayan köprüden.Bu kadar çabuk pes edemezdi.Gidemezdi.Hiç tanımadığı bir kızla.O kız ya sevgilimin canını yakarsa diye düşünmeye başlamıştım.Ya kötü biriyse o kız ? Yok, hayır gitmemeliydi yanına.Tamam beni bıraktı.Ama olmasın kimseyle.Sever bağlanır sonra canı yanar.Kıyamam sevdiğim adama kıyamam diye düşüncelerle doldurmuştum kafamı.

Ellerim yorulmaya başladı.O kadar çok bağırmıştım ki sesim kısılmıştı.O da ne, bir elimi bıraktım istemeden inanın bana.Dayanamıyordum bu acıya.Kolum değil de yüreğim ağırlaşmıştı sanki.O akmak istiyordu bu dereye.Gidiyorlardı.Son kez son kez sevdiğime onu çok sevdiğimi söylemeliydim, bunu bilmeliydi.Unutmamalıydı hiç bir zaman.Ama bana bakmadan yol almışlardı.Sesimi toplamaya çalışmakla meşguldüm.Ölecek olmam umrumda değildi, onu sevdiğimi söylemem gerekliydi.Son kez denedim dudaklarımdan :

-Seni..

Çıktı diyemiyordum.çünkü son üç parmağımla tutunuyordum köprüden.Bir kez daha dedim.
-Seni, seni..

Düşüyordum evet düşüyordum ben düştükçe onların gölgeleri gitgide küçülüyordu.

Düşeceğim ana saniyeler kalmıştı .Allah'ım yardım et ,yardım et bana güç ver son kez dedim.

Birden dudaklarımdan o iki kelime öyle güçlü çıktı ki sanki bütün dünya duyuyormuş gibi.
-
Seni seviyorum diyerek düşmüştüm köprünün sularına.

Sevgilim duymuştu,duymuş olmalıydı.Şimdi geliyordur diye düşündüm.

Boğuluyordum ama bir tutunma yolu vardı.O tarafa doğru yüzdüm.Derenin kenarında bir küçük tahta takılı kalmıştı ona tutundu birden ellerim.Sevdiğim için beklemeliydim.

Hadi nerede kaldı, çabuk gelsin bir şekilde yardım eder bana diye düşündüm.Bekledim dakikalarca, her geçen dakika bir aymış gibi geliyordu bana.Dayanacak halim kalmamıştı, gidemez onu çok seviyorum diye düşündüğüm kişi bu kadar kötü biri olamazdı.Vicdansız, kalpsiz..

Bıraktım karıştım derin sulara .Nefes almıyordum artık.Ölmeye yol alıyordum derenin içinde.

Gelmişti, sevgilim gelmişti sesimi duyup kafasına dank etmişti.Sesimi duyduğu an Allah'ım ben napıyorum diye sormuştu kendine.Geri dönmüştü.Beklemiştim hemde çok.Gelir tutar ellerimden yine sımsıkı diye beklemiştim.Gelmişti evet, ama artık ben yoktum.Gelmeleri boşunaydı, yağmurun şiddetinden ıslanan o iken ölen bendim çünkü...
Aşkı Anlamak İsteyenlere
29 Cevap